Another Earth

 
   2011 yapımı bir dram. Ağırlıklı olarak pişmanlık psikolojisi işlenmiş. Psikolojiyi konu alan her şey tahammül edilebilir niteliktedir benim için. O yüzden, sevdim filmi diyebilirim, tamamen taraflı bir yorumlamayla :)

   Kahramanımız güzel bir üniversite öğrencisi. Bir gün güneş sisteminde başka bir gezegen keşfedilir. O gün, bu genç kızımız ve diğer kahramanımız olan besteci aile babasının trajik biçimde yolları kesişir. İşte o günden sonra kız büyük bir travma geçirir, adamın da ailesi yok olur. Sonra bize bir dizi olay izletirler... Fazla ipucu vermek istemiyorum ama anlaşılmıştır herhalde olay. Pişmanlık kızımızın o büyük travması. Neden pişman, onu izlerken göreceksiniz.

    Filmin sonunda da bir soru takıldı aklıma. Şimdi, pişmanlık suçu ortadan kaldırmıyorsa neden var? Biz neden bir buçuk saat kızın acı çekişini izledik? Önce adamın elinden hayatını aldı. Sonra, vicdan azabı girdi olaya, adama yeni bir hayat verdi.. Matematiksel olarak düşünürsek, kız aklandı. Ama, amayla başlayan cümleler geliyor bundan sonra...

   Filmin bilim kurgu gibi duran bölümüne gelirsek, yeni bir dünya keşfediliyor. Alternatif evrenler var ya hani, bizim varyasyonlarımızın olduğu düşünülen paralel evrenler, işte onlar gibi bir şey. İnsanlık için çok şey değişiyor. Öbür tarafta kendisinden bir tane daha olduğu, belki de ondan iyi şartlar yaşadığı düşüncesi... İşte film burada büyük bir soru soruyor; "Kendinle tanışsaydın ne derdin?".

   Böyle filmlerin etkisi 90 dakika sürmüyor işte. Bir film bittikten sonra da devam edebiliyorsa, iyidir. Film biraz sıkıcı olabilir, buna hak veririm. Of dedirtebilir. Ama boş değil bence. Hikaye düşündürüyor... Başka bir dünya! Ütopik geliyor değil mi? İkinci bir dünya, ikinci bir yaşam şansı demek. Bence çok uzak değil böyle şeyler.. Neden olmasın?





Yorumlar