OBLIVION







   Hazır ara sınavlar da bitmişken bir kutlama yapalım dedik, o şanslı film de Oblivion oldu. Kimileri Tom Cruise için kimileri Olga Kurylenko için gitti filme. Benim adamım Morgan Freeman. Tamam Tom da Olga da süper ama bütün o fiziksel güzellikler muhteşem bir oyunculukla baş edemez. Kim Morgan Freeman kadar asil, purosunu yakıp yuvarlak camlı gözlüklerinin arkasından 'Hello Jack' diyebilir ki?? Kimde var o karizma? Gerçi orada onu izlemeye o kadar çok dalmışım ki 'Hello Jack' dedi mi demedi mi tam hatırlayamıyorum :)

   Tür bilim kurgu. Güzel de bir kurgu. Tamam sıradan görünen bir konu, uzaydan bir şey gelir Dünyayı istila eder vs. vs. Ama tüm sıradanlığına rağmen izlettirebiliyor kendini. Efektler muazzam. Bütün heyecanı yaşayabiliyorsunuz. Jack Harper malum Tom Cruise'umuz, baş kahramanımız. Dünya istilaya uğruyor, insanlar savunuyor, nükleer silahlar kullanılıyor, netice de insanlar kazanıyor ama dünya kaybediliyor. -Gerçekten insanlar mı kazanıyor?? Sürprizi sonunda- Jack ve Vika temizlik ekibi bir nevi, Dünyadan alacakları son şeyleri de alıp yeni gezegenlerine gidecekler. Vika da öteki kızımız, çok itici.

   İstiladan sonra geri kalanların zorunlu olarak hafızaları silinmiştir. Dünyaya dair hiçbir şey hatırlamazlar. Lakin Jack rüyalarında gizemli bir kadın görmektedir. Merak eder, sorgular. Sonra bu kadını bulur tesadüf eseri. Kadın, Olga Kurylenko yani Julia. Bundan sonra çok çok heyecanlı olaylar olacaktır. Fazla da bilgi vermeyeyim film hakkında :) Bilim kurgu severim derseniz, izlemelisiniz derim. Yönetmen de Tron filminin yönetmeniymiş, gerçekten iyi iş çıkarmış. Film 124 dakika ve siz nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Şimdiden iyi seyirler ;)








Yorumlar