Kendi içini kaz!
Marcus Aurelius kendiyle konuştuğu bir ara şunu not almış, “Kendi içini kaz.”. Mesajı aldım, tamam. Ama ben bir daha gömemem kendimi. Evet, replik çaldım. Psikiyatri derslerini çok severdim. Derslerde öğrendiğim şeyleri uygulamaya dökmeyi denerim her fırsatta. Genelde, sevmezler beni, altta yatan duyguyu aradığım için. Kovanlar bile olmuştur, kibarca. Bazen ben de sevmem beni. Velhasıl yine de yılmadan o paspasın altına sakladığınız duyguları arıyorum ben. Yeter ki kendi paspasıma sıra gelmesin. Neyse, konu ben değilim şimdi. Neyse ki! Son zamanlarda ilişki gözlemciliği yapıyorum. Çift ilişkileri çok ilginç olaylar ya. Karşılıklı çıkarlar doğrultusunda ilerleyen, ama ona sevgi ve mutluluk denilen, toplumsal geleneklerin çizdiği sınırlar içinde yaşanmaya çalışılan, ama aslında özünde aykırılık olan, yaratıcının ve tabi ki başkahramanlarımız Adem ve Havva'nın bize en büyük laneti. Hücrelerin en önemli kodu, kendini yarına bırak. Bütün sorunlarımız d...